🎤 Hasan Şaş’tan Uğurcan Çakır Tepkisi: “Bu Nasıl Bir İletişim?”

Galatasaray’ın eski futbolcusu ve yardımcı antrenörü Hasan Şaş, Galatasaray-Trabzonspor derbisinin ardından SporON ekranlarında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Şaş’ın hedefinde bu kez sahadaki performanstan çok, maç sonrası iletişim stratejileri vardı. Özellikle Uğurcan Çakır’ın röportaja çıkarılmasına sert tepki gösterdi.

🧨 “Uğurcan Çakır’ı Kaybetmek mi İstiyorsunuz?”

Hasan Şaş, maç sonrası röportaj için Uğurcan Çakır’ın seçilmesini şu sözlerle eleştirdi:

“Trabzonspor-Galatasaray maçından sonra Uğurcan Çakır demeç vermeye çıkarılır mı ya? Bu nasıl bir iletişim! Kim ya sizin iletişimciniz, kim? Uğurcan Çakır’ı da mı kaybetmek istiyorsunuz? Ya bu çocuk zaten sıkıntıda, zaten binlerce mesaj alıyor. Sanki çocuk cinayet işlemiş gibi bir hareket ediliyor.”

🧠 “Oyuncunun Psikolojisini Neden Zorluyorsunuz?”

Şaş, Uğurcan’ın üzerindeki baskının farkında olunmadığını belirterek, iletişim tercihlerinin oyuncuların psikolojisini olumsuz etkilediğini savundu:

“33 milyon euro kazandırdığı önemli değil bir taraftar için. Trabzon’dan gittin mi sen Trabzon’un düşmanısın, bitti. Konuşmasında hâlâ kendini ispat etmeye çalışıyor. Şampiyonlar Ligi maçından 4 gün önce sen bu oyuncunun niye psikolojisini bozmaya çalışıyorsun? Bu nasıl bir iletişim ya!”

Barış Alper Yılmaz’ın da ıslıklanmasına rağmen röportaja çıkarılmasını eleştiren Şaş, kulüplerin kriz anlarında oyuncu seçimi konusunda daha bilinçli davranması gerektiğini vurguladı.

🧠 GalataZihin Yorumu

Hasan Şaş’ın çıkışı, saha dışı yönetimin futbolun psikolojik boyutunu ne kadar etkileyebileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uğurcan Çakır gibi milli bir kalecinin, yoğun baskı altındayken kamuoyu önüne çıkarılması, iletişim stratejisinin değil, kriz yönetiminin eksikliğini gösteriyor. Modern futbol sadece taktik değil, aynı zamanda duygusal zekâ ve medya yönetimi gerektiriyor. Oyuncuların performansı kadar, onları koruyan sistemlerin de sahada görünmeyen ama etkili bir rolü var. Galatasaray ve Trabzonspor gibi büyük kulüplerin, bu alanlarda da profesyonelleşmesi artık bir tercih değil, zorunluluk.